ANKARA'DA

Çokça vaktimizi Polatlı'da geçirdiğimiz için,

Metropolü gezmeye pek vaktimiz kalmadı.

Bursa'yı, Urfa'yı, Ilgaz'ı, Maraş'ı kırk yıl gezsem tüketemem (sıkılmam)

Çünkü, benim ilgi alanım coğrafi şekiller.

Ankara'da, "şuraya gidelim evlatlarım" diyecek bir yer bilmiyorum.

Bana kalsa, olsa olsa ya millet meclisine, ya Beştepe’ye gidip bir görelim derim.

Ama çocuklarım, “Anıtkabir" diye ısrar edince Anıtkabir'e gittik.

Bizim muhafazakar arkadaşlar,

Hangi deliden ilham aldılarsa "öcü" gibi bakıyorlar Atatürk'e.

Atatürk'e bir kinim nefretim yok.

DEVLET kuramı, hem Türk töresinde, hem islam öğretisinde kutsal olduğu için,

Benim için de saygı duyulacak bir yapıdır devlet.

ATATÜRK, KURUCU LİDERDİR

Özellikle de, herşeyimizi emanet ettiğimiz Türkiye Cumhuriyeti.

Tayyip Erdoğan bu devletin mevcut Cumhurbaşkanı olduğu gibi,

Atatürk'te kurucu lideridir.

Bir takım çatlaklar, “vay efendim Lozan hezimetti, Musul verildi, Kerkük verildi" vs.

Hariçten gazel okuyorlar.

Bekara eş boşamak kolay gelirmiş.

Yahu, sizin hayranı olduğunuz ekoller,

Aldı da, ellerinden alıp İngilize mi verdi adamlar.

Hayranı olduklarınız, şu veya bu sebeble,

Ellerindekine BİLE sahip çıkamadılar.

İki elleriyle, bir doğrultulması gerekeni doğrultamadılar yani.

Boş boş devletin değerlerini çekiştirip çene yormaya gerek yok kısaca.

SÖZÜM MUHAFAZAKAR ARKADAŞLARA

Filistin kan ağlıyor.

Hani birey olarak hangimiz durdurabiliyoruz.

Hatta, devletlerin bile gücü yetmiyor, yeri geliyor devletler topluluğu olmak gerekiyor.

O yüzden sözüm özellikle muhafazakar arkadaşlara,

Adamı dinden imandan çıkarmayın.

Birlikte yaşamayı, ötekine de saygı (mümkünse sevgi) duymayı öğrenin.

İşiniz onu bunu çekiştirmek değil,

İnsanlara güzel örnek olup dine teşvik etmek.