GEÇTİĞİMİZ hafta yazdığımız “Kaleye top, meclise kamusal saat” başlıklı yazımızda milletvekili ve Başbakan Başdanışmanı Yıldırım Ramazanoğlu ile yaptığımız sohbeti yazmıştık. Yazının ikinci bölümünü ise Ankara ve İstanbul seyahatlerimiz vesilesiyle yazamamıştık, bugün devam ediyoruz.

Dr. Yıldırım Ramazanoğlu, Yener Atlı, Ayhan HançerkıranGazetecilerle milletvekilini bir araya getirme organizasyonunu, vekilin danışmanı inşaat mühendisi Fatih Kılınçkıran yaptı, kendisine teşekkür ediyoruz. Ramazanoğlu’na da ayrı teşekkür ediyorum çünkü 100 esnaf ziyareti yapsa da halkın geneline vermek istediği mesajı medya üstünden profesyonelce yürüttüğü için…

Şunu baştan belirtelim: Ne zaman Ramazanoğlu ile alakalı bir yazı yazsak, Maraş Silikon Vadisi Projesiokurlardan onlarca elektronik posta alıyoruz ve herkesin ortak sorusu, “Ne oldu Yıldırım Beyin Silikon Vadisi konusu?” şeklinde oluyor.

Aslında yazmamıştık ama yaklaşık iki ay önce kendisiyle yine bir araya gelip saatlerce baş başa sohbet etmiş ve bunun yanıtını almaya çalışmıştım.

Öncelikle şunu belirtelim! Bu kentin bir çok insanının “uçuk kaçık” dediği “Silikon Vadisi projesi”, eğer yeterli desteği bulabilse Kahramanmaraş’ı en az 50 yıl öteye götürecek büyük bir projedir.

Yani tıpkı Başbakan Erdoğan’ın “Çılgın Projeleri” gibi!

Ramazanoğlu bu konudaki “ne oldu?” sorumuza direkt yanıt vermedi ama anladığımız kadarıyla büyük bir heyecanla yapmak istediği bu projeyi yerel yönetim, üniversite ve sivil toplum anlayamadı, anlayamayınca da yeterli desteği göremediği için bir ütopya olarak kaldı.

KENTİN ÜZERİNE ZİHİNSEL YORGUNLUK ÇÖKMÜŞ!

OYSA bu proje gerekten bu kente çağ atlattıracak büyük ve tıpkı Başbakan Erdoğan’ın “Çılgın Projesi” gibi önemli bir projedir.

Kahramanmaraş’ın dinamikleri olması gerek kişi ve kurumlarda bir zihinsel yorgunluk var!

İsmail Bildirici ve Savaş Sanatı kitabıArtık büyük projeler hafsalaları almıyor, “yolumuz yapılsın, mutad hizmetler yerine getirilsin başka da bir şey istemem…” durumuna gelmiş ya da getirilmiş durumda!

Yıldırım Bey, olması gerekenden çok daha nezaketli bir insan.

O, belki de içinden geçirse de diyemiyor ama bunu açıkça biz diyoruz: “Bu kentin yerel yönetimleri de sivil toplum örgütleri de küçük düşünmeye programlanmış bir durumda! Silikon Vadisi gibi bir dünya projesini kendisine yakıştıramıyor. Yani, zihinsel ve düşünsel yorgunluk kentin üzerine adeta bir karabulut gibi çökmüş durumda…”

Zihinsel ve düşünsel yorgunluk, ufuk ve vizyon kaybının sonucudur.

Bir yerel yönetim, siyasi hareket ya da sivil toplum kuruluşu, vizyonuyla ilgili tereddütlere düştüğünde veya plan ve programında tereddüde düştüğünde yorgunluk belirtileri göstermeye başlar

Oysa Ramazanoğlu bu projesiyle evrensel bilgi ve değerler sunarak müteşebbis ve tepe yöneticilerin ufuk ve vizyonlarını geliştirmeyi ve milletvekili seçildiği kenti “Çılgın Proje” ile tanıştırmayı hedeflemişti.

Bir kentte huzurlu, müreffeh ve rahat yaşamanın üç temel şartı var!

Kurumsal gelişme, kentsel dönüşüm ve toplumsal gelişme…

Bu, ister ticaret adamı olsun, ister, siyasetçi, isterse bürokrat, her Kahramanmaraşlı kendine göre yeni bir ufuk ve vizyon koymak zorundadır!

Yoksa çevre kentler gelişimine devam ederken, her ne kadar adı büyükşehir olsa da Kahramanmaraş, bölgenin çıkmaz sokağı, büyük bir kasaba olmanın ötesine gidemez.

Ben bu işin uzmanı falan değilim ama peki ilk adım nasıl atılabilir?

Ahmet Nazif Zorlu ve İshak Alaton (maraş silikon vadisi)Üniversitemiz çok geniş bir araziye sahip. İlk iş olarak mesela buraya artık dünyanın en gelişmiş teknolojisini üreten Vestel davet edilerek bilâ bedel arazi tahsisi yapılarak “Maraş Silikon Vadisi”nin ilk temeli atılabilir.

Eminiz Ahmet Nafiz Zorlu, şirketine imkânlar sağlandığı takdirde vatani görevini yaptığı bu kente gerekli yatırımı yapacaktır.

Teknolojik yatırımlara ve yeniliklere destek veren bir işadamı olmanın ötesinde bir gönül dostu olarak tanıdığımız bir İshak Alaton, eminiz ki, ülkesinin gelişimine katkı sağlayacak bu milli projeye destek verecektir.