ÖNCEKİ günde yazdığımız gibi milletvekili aday listelerinin açıklandığı 11 Nisan 2011 tarihinde İstanbul’da bir dost meclisindeydik.
Kimileri gibi “biz biliyorduk listenin böyle olacağını” teranesi okumamıza gerek yok. Dahası o “biz biliyorduk” diyen hiç kimseyi de ciddiye almayın zira bu listeyi Başbakanın dışında kimsenin bilmesine de hiç ihtimal vermiyoruz.
Depremin üzerinden bugün 18 gün geçti.
İlk birkaç gün artçılar da geldi ancak korkmaya telaşlanmaya gerek yok ortalık sakinleşmiş, sular durulmuştur.
Düne göre herkes bugün daha sağlıklı düşünebilir. Dün listeye tepki gösterenlerin hepsi de göreceksiniz o vekil adaylarının gözüne girmek için etrafında pervane olacaklardır, buna adım gibi eminim.
Herkes gibi ben de bu listeden Veysi Kaynak’ın çıkartılmış olmasına çok şaşırdım, hiç beklemiyordum. Doğrusu itiraf etmem gerekirse benle birisi iddiaya girse ve “Veysi Kaynak listeye giremeyecek” dese itiraz eder hayatına iddiaya girerdim tekrar listeye gireceği hususunda.
Acaba Kuzey Irak veya dolaşan başka dedikodulardan dolayı mı Başbakan onu cezalandırdı yoksa Belediye Başkanlığına hazırlamak için mi listeden çıkardı.
Ama unutmayın, milletvekili olmasa da Veysi Kaynak, yine de Kahramanmaraş siyasetinin en önemli figürlerinden biri olur. Neticede Ali Sezal gibi bir siyaset adamının öğrencisi, Akif Ercan’ın da iş ortağı!
Sıralamaya göre aday listesine tekrar bakalım:
1 Mehmet Sağlam 15.03.1938 Profesör, eski bakan
DYP tandanslı eski bakan. Ak Parti’ye katılırken, Başbakan tarafından bakan yapılacağı ima edilmişti, bu dönem cemaatin sonsuz desteğini arkasına aldı, özellikle de Türkçe Olimpiyatlarının hamisi olması ve Pensilvanya referansıyla 1. sıraya oturdu.
2 Nevzat Pakdil 12.01.1950 Bürokrat
Bu dönemde adı en çok speküle edilen isimdi. İddialar ne kadar doğru bilemeyiz ama listeden çıkartılmasına rağmen son anda merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi olan kızkardeşi Gülefer Hanımın ricasıyla listeye eklendi.
3 Mahir Ünal 01.07.1966 Akademisyen, kişisel gelişim uzmanı
(Ünal’ı tek başına alt sıralarda anlatacağız)
4 Yıldırım Mehmet Ramazanoğlu 15.01.1956 İki Branşta Uzman Tıp Doktoru
Başbakan’ın Danışmanı ve aile Doktoru. Eşi Sema Ramazanoğlu partinin kurucularından ve MKYK Üyesi.
5 Sevde Bayazıt Kaçar 02.03.1974 Yapımcı, filmci
Dostlarımız bilirler, listeye gireceği hususunda desteklemesek de bizim en büyük seçim iddialarımızdan birisiydi. Erdem Bayazıt’ın kızı olma özelliği var.
6 Sıtkı Güvenç 01.11.1961 Diş Hekimi
Deyim yerindeyse dişiyle tırnağıyla kazıyarak listeye girdi.
7 Hamit Bülent Eken 23.05.1977 Eczacı
Kuzeyde Avni Doğan’a alternatif olabilecek tek isimdi.
8 İdris Tezcan 22.01.1962 Müteahhit, İnşaat Mühendisi
Parası var pulu var, o zaman alemin kralı da o ama maalesef seçilemeyecek bir sırada. Olsun beş yıl boyunca 8. sıra adayı idim demesi bile yeter!
KİM BU MAHİR ÜNAL?
MİLLETVEKİLİ listelerinin açıklandığı günün akşamı Üsküdar’daki Mabeyn Restaurant’ta bir dost sofrasındayız.
Beraber oturduğumuz dost ağabeylerimizden birisi siyasete asla bulaşmayan ancak Belediye Başkanlığından bu yana Tayyip Erdoğan’ı destekleyip yanında olan biri.
Listelerin açıklandığı gün olunca, haliyle konu sürpriz isimler üzerine oluyor.
İlk önce biraz burada bilgilendim, ardından aynı günün gecesi Ankara’dan ve İstanbul’dan siyaset ustası dostlarla telefonda konuştum.
Biraz da gazetecilik merakıyla listenin üçüncü sırasındaki hiç tanımadığım Mahir Ünal üzerine odaklandım.
Detayları belki ileriki günlerde yazarız ancak şu kadarını söyleyeyim: “Eğer bu kentin sivil toplum örgütleri, medyası, bürokrasisi, yerel yönetimi ve en önemlisi de Ak Parti teşkilatı iyi değerlendirirse Mahir Ünal adı ile Kahramanmaraş’a piyango vurmuş diyebiliriz…”
İddia ediyorum ki bu Mahir Ünal adını hafızalarınıza kazıyın, milletvekili seçildiğinde ya partisinin ‘genel başkan yardımcısı’, ya ‘TBMM Başkanı’ ya da muhtemelen ‘bakan’ olacaktır.
“Yok Kuzeyliymiş, yok Maraş’ta oturmuyormuş, yok burada kimse tanımıyormuş…” gibi artık modası geçmiş klasik eleştiriler bırakılmalı ve bu isme destek verilmelidir.
Zira sadece siyasette değil, her alanda bu kente layıkıyla hizmet verecek bir insan varsa isterse Muş’tan, isterse Edirne’den gelsin, hiçbir şekilde “Maraşlı olsun çamurdan olsun” sığlığına girilmemelidir…