BİR yayında görmüştüm. Kaliforniya’daki Maraşlı ermenilerin kurduğu Maraşlı Ermeniler Derneği’nin duvarında, “Maraşlı olsun, çamurdan olsun” yazıyordu.

Tam bir diaspora arabeskliği değil mi?

Veya orta yaş üstü Maraşlı’ların, birisi çok kötü de olsa, hatta ahlâksız bile olsa “Ne yapak, acı da olsa, eşgi de (ekşi) olsa bağımızın goruğu” derler…

Niteliksiz, niceliksiz de olsa sahip çıkma şarklılığı…

Misal…

Bir belediye başkanı seçilmeden önce o kentin insanına bir icraat sunumu yapar.

“Beni seçerseniz, şehrime bunları yapacağım” şeklinde.

Sonra seçilir.

“Her yiğidin yoğurt yeme şekli farklıdır” misali ilk iş olarak kadrosunu kurar.

Eğer eski dönemden kalan ve kendi politikalarına uygun gördüğü nitelikli bir yönetici ise, yola onunla devam eder. Değilse de, “Bugüne kadar yaptığınız hizmetler için teşekkür ederim” der ve yeni bir atama ile kadrosunu kurar.

Başkanın kadrosunu oluştururken tek ölçüsü, o kadronun yetkinliği, uzmanlığı ve hizmet üretme kapasitesidir.

Kahramanmaraş’a “en iyi hizmet edecek kişi” Trabzonlu mu, Edirneli mi, yoksa başka bir şehirden mi, ne fark eder?

Önemli olan, o kişinin nitelikli olup olmadığıdır. Hemşehricilik kisvesi altında niteliksiz birini sırf “memleketlimiz” diye göreve getirmek, memlekete yapılabilecek en büyük ihanettir.

SON SÖZ: Dönem sonunda halkına hesap verecek olan kişi, Belediye Başkanının kendisidir.

Onun kuracağı kadroya karışmak da hiç kimsenin ne hakkı ne de haddidir!

VER GELSİN BUGÜNÜN TÜRKÜSÜ

Bağa girdim bağ budanmış

Bağa bülbül dadanmış

On beş yaşında da Nazife de hanım

Kimlere aldanmış

YATACAK YERİ YOK

  - Yolsuzluk yapan müteahhitler,

  - Vicdansız siyasetçiler,

  - İnsan haklarına duyarsız yöneticiler.

YATACAK YERİ ÇOK

  - Sosyal projeler üreten belediyeler,

  - Adaleti sağlayan hakimler,

  - Toplumsal sorumluluk sahibi dernekler. (Melek Çocuklar Derneği)