Mustafa Semerci...

Kahramanmaraş Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü...

Bu müdürlük, gazeteler, televizyonlar, internet siteleri ile başkan adına istişarelerde bulunur, “köprü” vazifesi görür...

Var mı o istişare?

Yok.

Sözünü ettiğim köprüyü gören var mı?

Yok.

Ne var?

“Boş gezenin boş kalfası.”

***

Semerci, asıl görevini bir kenara değil, bin kenara bırakmış, Kahramanmaraş Belediyespor’un başkanlığını yapıyor...

Nasıl Yapıyor?

!!!!!!!!

Hangi para ile yapıyor?

!!!!!!!!

Bilgisi, becerisi ne kadardır?

!!!!!!!!

Kaile alınır yönü var mıdır, yok mudur?

!!!!!!!!

Futbolcular üzerindeki ağırlığı çok mudur, az mıdır?

!!!!!!!!

***

Kahramanmaraş’ın “en baba gazetecileri” başkan Poyraz’ı topa tutuyor...

Ekibini tekrar tekrar gözden geçirmesi gerektiğinden dem vuruyor...

Danışmanlarının “danışmana” ihtiyacı olduğunu dillendiriyor...

Kamuoyu adına sorguluyor... Gümbürdüyor... Sorular soruyor...

Sormuş oldukları sorulara “adam gibi” cevaplar bekliyor...

TIK var mı?

Yok.

GUK var mı?

Çokkkkk.

***

GUK sesi çıkaranlardan birisi de sensin Mustafa Semerci...

Görevin belli... Ama sen görevini yapmak yerine hakkın olmayan yola çıkıyor, aklının ermediği işe kalkışıyorsun...

“Nedir o iş?” Dersen...

Söyleyeyim; “Kahramanmaraş Belediyespor Başkanlığı...”

Etin budun ne be kardeşim?

Yaptırımın ne be iki gözüm?

Bu işin çok çetrefelli olduğunu, dönüşü olmayan yola gittiğini bilmez misin de devam edersin be nur aynım?

***

Mustafa Poyraz’ın basın ile arasını “soğuk tutmak için her şeyi, ama her şeyi yapıyorsun...

Buna hakkın var mı?

Maaşını bunun için mi alıyorsun?

Başkanı eleştirenlerin “deve dişi gibi adamlar” olduğunu bilmez misin?

Ne yapmak istersin?

Amacın nedir?

***

“Semerci” Efendi...

Her fırsatta; “Danışmanlarının danışmana ihtiyacı var” diyorum ya Başkan Poyraz’a...

O danışmanlardan birisi olduğunu unutma... Silkin... Kendin olmaya çalış... Çabaladıklarının(!), çabalayamadıkların karşısında TUŞ olup, PES dediğini beyninin derinliklerine kazı... Orada kalması için her zamankinden daha da çok mücadele et...

Veladdalin âmin!