Eleğe razıydık,
Kalbur oluverdik,
Dahası, kevgire döndürüldük,
Ding beygiri misali bir o yana bir bu yana çekiştirilip duruyoruz.
***
Zam sağanağı “sukut füzeleri” gibi vuruyor her yanımızı...
Delinmedik bir tek kulağımızın arkası kalmıştı,
O’nu da deldirdik keremine şükür (!)
***
Dikkat edin... Her zam furyası sonrasında sanal gündemler yaratılarak vatandaşın kafaları karıştırılıyor, mevzu ve mevzuat TUKAŞ ediliyor.
“Müreffeh bir toplum olduk” diyor bazıları...
Gürlüyor,
Gümbürdürüyor,
Atıyor,
Tutuyor,
Tutamayanlara, “tayminginizi kontrol ettirin... Bayağı düşük seviyelerde” deniliyor, devamına da şunlar ekleniyor, “Bakın etrafınıza... Yaşanan, yaşanmakta olan çok önemli, bir o kadar özel gerçeklerle yüzleşeceksiniz... Özellikle ekonomik yönden son derece rahat, huzurlu, paralı bir ülkeyiz... Sosyal yönümüz örnek alınıyor... Sorunları olmayan konuma geldik elhamdülillah... Sıkıntılara gark olmuş ülkelere yardımlar yapacak durumda olduğumuzu herkes görüyor, biliyor, takdir ediyor, alkışlıyor...”
***
Ben ve benim gibi düşünenler bakıyoruz etrafımıza...
Fakat söylenen gerçekleri göremiyoruz...
Hal böyle olunca da, “Öküzlük bizde mi acaba?” deme gereği duyuyoruz...
Tren aynı,
Vagon aynı,
Yolcu aynı,
Çile aynı,
Çırpınış aynı,
Çetrefillilikler aynı,
Falliklikler aynı,
Tekdüzelikler aynı.
“Farklı olan ne?” diye sorarsanız; “Öküzlük mertebesinden kendilerini kurtaramamış cenah” cevabını veririm...
Yani bizleri işaret ederim.
***
Öküzler renk renktirler...
Sarıdırlar,
Siyahtırlar,
Kahverengidirler,
Gridirler.
Zaman zaman “zebramsı konumlar” içerdikleri de bilinir.
***
Ülkemizde yaşam idame ettirmek sanıldığı kadar kolay değildir...
Zordur,
Zahmetlidir,
Zavazingoluluklarla doludur,
Meşakkatlidir,
Güzel ülkemizde “yaşam” kimlere göre zahmetsizdir?
Kimler rahattır?
Lay lay lomcular ile löpçüler aynı kategoride kategorize edilmiş midir, edilmemiş midir?
“Biz hayatımızı yaşarız... Bizden sonrasından bize ne” diyenler, demeyenlerden kat ve kat fazla mıdır, değil midir?
“Anamızı belleyen kadı iken, kimi kime şikâyet edebiliriz?” türküsü çığıranlar, çığırmayanlara karşı “tsunami depremi” yaratmış mıdır, yaratmamış mıdır?
En önemlisi, tüm bu sorular “oldubittiler cenderesi”nde “cendir git”ler konumuna getirilmiş midir, getirilmemiş midir?
Söyleyin Allah aşkına; “Böyle başa böyle tarak” diyenlere karşı “adam gibi duruş” gösteremeyen bizlerin öküzlükten kurtulma şansı olabilir mi?
***
Benim bayramım hiç olmadı...
Benim olmayan bayramın “kendileri olmaya çabalayanlara” huzur ve mutluluk getirmesini dilerim.