Değerli meslektaşım Mesut Tuğrul'un hazırlayıp sunduğu "Şehre dair" Programı'na konuk olan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Poyraz, karayolları konusunda vatandaşın bilmesi gerekenlerin altını çizmiş...

Diyor ki,

"Adana girişi mutlak surette yapılmalı... Bunu yapacak olan da karayollarıdır... Kahramanmaraşlı hemşerilerim gerçeğin bu olduğunu bilmeden sorunun bizden kaynaklandığını sanıyor, bizim yapmamızı bekliyor... Yapmıyorlarsa yaparız... Aksu Mahallesi ile otogar arasındaki kavşak ve refüj düzenlemeleri şart... Buraya acilen el atılması elzem hale gelmiştir... Geçenlerde bir çocuğumuz öldü..."

Başkan Poyraz bu konuda çok haklı...

Serzeniş içinde olması da çok doğal...

İşaret ettiği adres üzerindeki tehlikeyi herkes görüyor, kabul ediyor, mutlak surette yapılması gerektiğine inanıyor...

Dünyanın hiçbir yerinde böylesi bir sorumsuzluk göremezsiniz...

Aksu Mahallesi'nden otogara kadar olan bölümde yaşanan ve yaşatılanlar karayolları yöneticilerinin içine batmıyorsa, ihmalkârlıklarını kabullenmiyorlarsa, vicdanen müsterihlerse, yataklarında rahat uyuyorlarsa;

Onlara söyleyebilecek tek kelamım olmaz, olamaz.

***

Başkan Poyraz'ın, "Bu memleket Göksun- Kayseri arasındaki yoldan ibaret değildir." Sözü çok hoşuma gitti...

Katılmamak mümkün değil,

Yıllarca Göksun- Kayseri Yolu hikâyesini dinler dururuz...

Söz konusu yol tabi ki yapılsın...

Tabi ki istenen ve arzu edilen konuma getirilsin...

Fakat bu iş don lastiği misali "ötelere - berilere" çekiştirilmesin...

Başka adreslerde de önemli, öncelikli eksikler olduğu kabul edilsin...

Karayolları yöneticileriyle anlaşılamayan, ayrışılan nokta budur.

***

Sözü edilen bölgede ölümcül kazalar yaşanıyor...

Bunu kimse inkâr etmez sanırım...

İnsani bakımdan son derece "özel" olan böylesi bir meseleye "mesela" türünden bakmak kimsenin hakkı da, haddi de değildir.

***

Karayollarının "yolların karası" pozisyonuna düşmemesi için elini taşın altına koyma zamanı gelmiştir...

Gerekirse el'in yerini "kelle" almalıdır...

Konuyu saptırmakla,

Kaçmakla,

Kaçırmakla,

Saklamakla,

Saklanmakla bu önemli mesele çözümlenemez.

Dürüst olacaksınız,

Dürüst davranacaksınız,

Sözünüzde duracaksınız,

Söylemlerinizin içi "boş" değil, "dolu" olacak.

***

Kelamın özü; Karayolları yetkililerine birileri çıkıp, "yolların karası olmayın" derse haksız sayılmazlar...

Tıpkı benim dediğim gibi.