Maraş Times yazarı Yıldırım Üzümcüoğlu yazıyor İDAM CEZASI VE YER’İN DİBİ…

Malumunuz…

Bir genç kıza tecavüz edildi. Yetmedi kafası kesildi, yetmedi yakıldı.

Öldürüldü…

Be insafsızlar, yaptığınız hangi kitaba sığar?

Mazeretiniz de vardır belki; mahkeme de Hakim’i kandıracak kadar…

Belki “pişmanız” diyeceksiniz…

Aynı salonda başınızı öne eğerek, kravatlı görüntünüzle pisliğinizi maskeleyeceksiniz belki…

Bu tür suçlara İDAM cezası olmadıkça daha çok canlar yanar…

Tecavüz suçu, adam öldürme suçu; mutlaka İDAM cezası ile karşılanmalı…

“Avrupa birliği” diyerek nelerimizi kaybettik de; hala kapıcılık yapıyoruz Avrupa ya…

“İdam kalkmalı” diyenler neredesiniz?

İnsan hakları savunucuları…

Hepinizi tebrik ediyorum. Eserlerinizi seyrediyor musunuz?

Cesaret kıracak bir cezayı kaldırarak; katliamlara ortak olanlar, hepinizi tebrik ediyorum…

Yürek den kutluyorum…

Evladınız, eşiniz aynı olayları yaşasa siz ne yaparsınız? Başınıza gelmez mi sanıyorsunuz?

İdamı kaldıranlar için; mutlaka ağır bir imtihan vardır…

Aynı şekilde hırsızlara, dolandırıcılara hatta mafya ya fırsat verenleri de kutluyorum…

Adaletin olmadığı yerde; haklının sustuğu yerde; suçlu ve ahlaksızlar coşar…

Kadın-Erkek dengesini kanun yaparken bile kuramıyoruz.

Kanunların kadınları aşırı koruduğuna inandırarak; belki de kadına karşı suç işlemeye teşvik ediyorsunuz.

Kanunları kıvırıp bükerek yazdıkça; suçlular da hakim karşısında kıvırıp, cezadan yırtıyor…

Milyon da bir mağduriyete bakarak, kanunları fütursuzca değiştirip; hırsızlar, katiller, sapıklar, mafya vs cenneti yapıyoruz bu Vatan’ı.

Gece, hırsız yatak odanıza girsin diye dua edeceksiniz. Diğer odaları soyup giderse; bir de çay ikram edin. ABD de bir evin arsasına izinsiz giren çay mı içiyor acaba?

Nedir bu? “Tesadüfen yaşamak” mı diyorlar bunun adına? Kızınıza; “kızım sakın dolmuşa binme mi diyeceksiniz? Dolmuştan inince şu sokaktan geçme mi diyeceksiniz?”

Devletin sokaklarına sahip olması bu kadar zor mu?

Güvenle, huzurla yaşamak bu kadar zor mu?

İktidar kim olursa olsun;

Vergi borcuna, Sgk borcuna, trafik cezası borcuna, hapiste yatan suçlulara af geldikçe, suçlar cezasız kaldıkça, suç’a teşvik etmiş olmaz mı Devlet?

Popüler kalmak uğruna Milleti güvensiz, inançsız bırakmış olmaz mı Devlet?

Adalet olmayan yerde; Mutluluk yoktur…

Adalet olmayan yerde; Huzur yoktur…

Adalet olmayan yerde; Devlet yavaş yavaş yok olur …

Katilleri idam etmeyeceksiniz.

Kanun ve Adalet yoksa; korkanlar Adil ve Doğru-Dürüst olanlardır. Çünkü tesadüfen sağ kaldıklarını, tesadüfen soyulmadıklarını, tesadüfen dolandırılmadıklarını düşünürler.

Hak haklının olmalı, kanunların adeta koruduğu ahlaksızların değil…

Yaşama hakkı bunların en önemlisidir.

Devlet vergiyi ne için alır? Askerlik görevi neden vardır?

Vatandaşın Devlete borçları vardır kabul! Ama ya vatandaşın alacakları? Ya Vatandaşlık Hakları?

Hakimler aciz olmamalı.

Polis aciz olmamalı.

Asker aciz olmamalı.

Aciz BIRAKTIĞINIZ insanlara maaş ödemektense, lağvedin hepsini.

Soruyorum; Avrupalı mı olmak istiyorsunuz? Adalet mi?

Karakolda başlardı bu tür suçların cezası eskiden… Bunlar doğru değildi. Pekiyi şimdi yaşadıklarımız ne kadar doğru?

Sabah çocuğunu okula yollayacaksın, eşini işine yollayacaksın, akşama sapıkların tacizine uğramış bir cenazen olacak.

Hak mı bu?

Bir kanun çıkartın ki; yüreğimizin itfaiyesi olsun…

Adaletcilik oynamayalım. Adaleti sağlamak Devletimin bana borcu değil mi? Borcunu öde yüce Devletim. Alacaklarını nasıl alıyorsan benden, bana olan borcunu öde…

Adalet istiyorum; o kızım saydığım genç kız için…

Hırsızı, Katili kollayan kanun maddelerini savunanlar, Hayvanları koruma cemiyetinde; Yılan, Akrep korumaya kalkanlar gibi değil midir?…

Evet, tabiat da var olan yılan da yaşamalı, akrep de yaşamalı. Ama yaşaması gereken ortam da;

YER’İN DİBİNDE…