Maraş Times yazarı Yıldırım Üzümcüoğlu yazıyor BİR MARAŞLI HİKÂYESİ  (İkinci kısım)

(Birinci kısmı umarım okudunuz ki; ikinci kısmı anlamak kolay olsun…)

Aradan zaman geçer ve “Bizim Maraşlı” yaşaması gereken zor günlerin ardından tekrar hayat oyununa katılacak hale gelir.

Yitirdiği sağlığını da tekrar kazanmıştır.

İş araştırmaya başlar.

“Bizim Maraşlı”, Maraş’ın Afşin ilçesinde bir firmanın iş ilanına başvurmuş. İşveren olacak firma sahibi, ertesi gün telefonla “Bizim Maraşlı”yı aramış. Görüşme sonunda “Bizim Maraşlı”nın ifadelerini dinlemiş, sonra da referans sormuş.

“Bizim Maraşlı” “kimi tanıyorsunuz” deyince, işveren “filanca partilimdir o olabilir mi?” demiş.

“Bizim Maraşlı” söylenen şahısla 25 yıldır mahallesinden tanıştığı ve referans ismin kardeşi de sınıf arkadaşı olduğu için mutlu olmuş. “Tabii ki olur, o kişiye sorabilirsiniz” demiş.

Ancak bir hafta geçmiş işveren den ses seda yok.

“Bizim Maraşlı” işvereni aramış, fakat işveren “kusura bakmayın sizi kabul edemiyoruz” demiş.

“Bizim Maraşlı” şaşkın ve şok içerisinde.

Çünkü referansına çok güveniyormuş. Hemen referansına koşmuş gitmiş.

Referans kişinin, Bizim Maraşlı”nın sınıf arkadaşı olan kardeşi “Bizim Maraşlı”yı görünce, kendisi daha sormadan “ağabeyimi Afşin den aradılar. İş başvurusu yapmışsın, seni sordular. Ağabeyim de ben şahsı tanımam, kardeşimin arkadaşı. Ahlakını ve çalışmasını bilemem dedi. Sonuç ne oldu? İş’e alındın mı?” demiş…

“Bizim Maraşlı” oturmadan hemen ayrılmış oradan.

İçerisi dar gelmiş, ruhu daralmış, dünyası yıkılmış.

Kimseden para istememiş oysa…

Düşenin dostu olmazmış ya…

Nedir bunların hikmeti diye düşünmüş.

Beyninde yılların anıları canlanmış bir bir… Yıllarca birlikte oturup, saatlerce sohbet ettiği insan, “kardeşim senin gibi dürüst arkadaşı olmasa kapıdan çıkamaz” diyen insan mıymış bunları söyleyen…

Dar günler de nasıl da yaban olurmuş dostlar…

Dar günde olmak acı bir şerbet imiş; insanın burnunu sulandıran, gözünü dolduran, yüreğini buran…

Herkese yardım eden bir insan; “Bizim Maraşlı”…

En az on tane insanın üniversite okumasına katkı sağlamış; “Bizim Maraşlı”…

Yardım sever; “Bizim Maraşlı”…

Merhametli; “Bizim Maraşlı”…

“Demek ki; yaşanması gerekiyor bunların” demiş…

“İmtihan yalnız bana ait değil demek ki…” demiş…

Yine duasını etmiş “Bizim Maraşlı”; “Allah’ım bana öyle bir güç ver. Şu an dostluğumu hatırlamayan bu insanın işi bana düşsün. Ama o an, bana o güç ile birlikte, öyle bir hidayet nasip et ki; onun ihtiyacını gidereyim. Yardım edeyim. Bu intikamı benden esirgeme, ben hata ve yanlışlarımdan pişmanım…”

Üçüncü bölümde görmek üzere…