14 Şubat Sevgililer Günü olarak kutlanır...
Bana ne...
Bana verdiği nedir ki, yanında olayım, destekleyeyim...
Benden olan hiçbir unsur yok söz konusu günde...
O yüzden ben bu güne "sis konusu gün" dedim, demeyi de sürdürüyorum...
"Şekvam" ölene dek sürecek.
***
14 Şubat Sevgililer Günü...
Kim için?
Ne için?
Getirisi nedir?
Götürüsü nedir?
Görüntüsü ne kadardır?
Gürültüsünün ölçüsünü ölçen var mı?
Önemli olan bunlar.
***
Fakirin, fukaranın günü kurtarma adına kıçından ter akıtması ilgilendirir beni...
Benim için "anlamlı gün" garibanın karnını doyurmasıdır...
Evsizlerin "bugün nerede sabahlarım" demesi batar bana...
Maddi durumları çok iyi olan zatların "kimsesizlerin kimsesi" olamamalarına bakarım ben...
Nedenler niçinler ararım... Bir yanlarımı zorlayarak, "Sevgili arıyorsanız sokaklara bakın... Gidin onlara, sahiplenin... Şefkat gösterin, destek verin... Karınlarını doyurun, gönüllerini hoş tutun... Toparlanmalarına katkı koyun... Darmadağın olmuş yanlarını tamir edin..." diyor, avazsım çıktığı kadar bağırıyorum...
Her kul Yüce Mevla'nın sevgilisidir "bilen" için...
Her gün Sevgililer Günü'dür "sevgili" arayanlar için.
***
Meseleye bu boyuttan bakanlar benim ve benim gibi düşünenlerin ne düşündüğünü bilir, bildiğini unutmaz, unutmadığını unutturmama adına başkalarıyla paylaşır...
Asıl olan budur...
Asil duran budur...
Asalet budur...
AS'ı aramak budur.
Analizinizi iyi yapın... Eksik ya da fazlalıkların neler olduğunu anlamaya çalışın... Tabloya dikkatlice bakın... Tüm bu arayışlara rağmen görmeniz gerekeni göremiyorsanız, o tablo da bir boka yaramaz, o tabloyu yapan ressam da bir boka yaramaz demektir.
***
14 Şubat Sevgililer Günü imiş...
Bana ne...
Beni ne ilgilendirir...
Bana ne verdi, ne verecek?
Ben demem gerekenleri dedim...
Var ise dediklerimde bir eksik, işleri HOŞE olduğu için diyeceklerini bir türlü diyemeyenler diyeceklerini desin o vakit.