Başbakan Erdoğan, 17 Aralık operasyonundan sonra her fırsatta Fethullah Gülen Cemaatini kastederek, “Bunların inlerine gireceğiz, inlerine. Bunlar bundan sonra devletin hiçbir şeyinden istifade edemeyecekler. İllerde bunlara tahsis edilen yerleri de alacağız…” demişti ancak Kahramanmaraş mitinginde hemen karşısında cemaatin bankası olarak tanınan bankanın, Müftülüğe yani devlete ait bir binada olduğunu görünce acaba yetkililere, Valiye ya da Belediye Başkanlarına bir şey demiş midir?
BELEDİYE BAŞKANLARINI UYARMIŞTI!
Başbakan Erdoğan daha önce yaptığı toplantılarda Ak Partili Belediye başkanlarına seslenen Erdoğan, konuşmasında şunlara dikkat çekti: "Belediye başkanlarımızın şunu özellikle bilmelerini istiyorum. Hizmet kuruluşu maskesi adı altında 35-40 yıldır bu topraklarda beslenen bu topraklardan, emeğinden alın terinden, bu toprakların evlatlarının ekmeğinden beslenen bir örgüt Türkiye'ye yönelik saldırıların taşeronu olmuş Türkiye'ye en büyük ihaneti yapmıştır. Basına açık bir toplantıda tüm Belediye Başkanlarıma sesleniyorum. Yerel de bu örgütün mensupları neye alet olduklarını bilmiyor olabilirler, bizim köylerimizde, beldelerimizde, ilçelerimizde, temiz kardeşlerimiz hizmet ediyor diyerek bu örgüte destek verdiler. Gönül verdiler, sadaka zekât verdiler, kurbanlar verdiler ama örgütün tepesi ile tabanı aynı istikamete bakmıyor. Hatta aynı kıbleye yönelmiyor. Taban doğru istikamete bakarken tepe yönetimi çok farklı istikametlerde ikbal arıyor.
"SEN CEMAAT MİSİN? ÖRGÜT MÜSÜN?"
Türkiye'nin milli kurumlarına, milli değerlerine, milli projelerine açık açık taarruz ettiler. Güya hedefi hizmet olan eğitim olan bu örgüt, Milli istihbarat teşkilatının müsteşarıyla niye bu kadar ilgilenir. Sen cemaat misin? Örgüt müsün? Polisler bir yere tayin ediliyor bakıyorsunuz bunların yayın organı ertesi gün falanca alındı, falanca yere sevk edildi. Sen Emniyet teşkilatının gölge bir yönetimi misin? Sana ne. Sen mi bu atamaları yapacaksın? Sen mi birisini bir yerden bir yere atayacaksın. Deme ki bunlar bu işin içinde bu kadar var. Bu hassasiyete bizimde o denli bakmamız lazım. Bakın şuanda bazı belgeler yayınlanıyor. Belgeler yayınlandığının ertesi gün bunların malum medyası hemen bu yanlış diyor. Ondan sonra tekrar ortaya konulunca kendisi ortada kalıyor."