Orta Hal Esnafları yeni yerlerine gitsin mi, gitmesin mi?
Kayıpları çok mu, az mı?
Verilen sözleri kim tuttu, kim tutmadı?
Tutanlar mı haklı, tutmayanlar mı haksız?
Hak adına ortaya konan değerleri "değersiz" kılanlar bu anlayışı kim, ya da kimler adına sergiliyor?
Süreç, "sür geç" misali edildi mi, edilmedi mi?
Sorular, çoğaltılabilir...
Sorunlar, "tavan" yapma noktasında "noksansız duruş" yapmış gibi gösterilebilir...
Fakat tüm bu veriler ışığında ortaya çıkan gerçek "ışıksız..."
Samimiyetsiz...
Sebatsız...
Sıhhatsiz...
Son derece de flu.
***
Orta Hal Esnafları konusunda kaç yazı yazdığımı bilmiyorum...
Bilen bilir, onlar adına ortaya koyduğum duruş çok netti...
Mağdur edildiklerine inanıyordum...
Sonuçta, geçimlerini sağlama adına mücadele eden kim olursa olsun yanlarında ve yardımlarında olma gibi mecburiyetimiz var...
Çünkü işin ucunda emek var, ekmek var...
Çünkü işin "bugünkü tarafı" var...
Ve çünkü işin "öteki yanı" var.
***
Orta Hal Esnafları'na dükkânlarını boşaltmaları için tanınan 6 aylık sürelerden DEM vuruluyor...
Buna "uzatmaları oynuyorsunuz" da denilebilir...
Sonradan öğreniyorum... Uzatma kısmının birinci diliminde Prof. Dr. Mehmet Sağlam devreye girmiş... Sağlam, Mustafa Poyraz'ı telefonla arayarak, Orta Hal Esnafları'nın mağdur edilmemeleri gerektiğini söylemiş, zaman tanınmasını istemiş... Başkan Poyraz, kendisine yapılan telkinleri dinlemiş, ölçmüş, biçmiş, tartmış ve ikinci uzatma bölümünü devreye sokmuş...
Ben, o sıralar esnaf kardeşlerimin yanlarında yer alıyordum...
Meselenin içinde oldukları halde, dışında görünmeye çalışanlara sert yazılar yazıyor, Orta Hal Esnafları'nın haksızlığa uğradıklarına inanıyordum...
Ne zamana kadar?
"Dükkânlarımızı istediğiniz zaman boşaltacağız" deyip, dediklerinin altına imza attıklarını öğrenene kadar...
O imzalar çok önemlidir...
Çok özeldir...
Çok sabittir...
Çok sarihtir...
Çok kesindir...
Çok keskindir...
Çok "ortasız"dır.
***
Eğer siz, kendiniz için hayati önem taşıyan bir konuda sizlerin yanında ve yardımlarında olanlara "samimi" olmazsanız "kaybeden" taraf olursunuz...
Eğer siz, karşı taraf ile yapmış olduğunuz "akdi" yanınızda olanlara "avni" şeklinde gösterme çabaları güderseniz, inandırıcılığınızı hepten yitirmiş sayılırsınız...
Eğer siz, "uzatma istiyoruz" sözünü "ebediyen kalıcı olacağız" şeklinde algılıyorsanız, sizleri canı gönülden destekleyenleri, "kıçı kırıklar sınıfı"na sokarsınız...
Bendeniz de sayenizde o sınıfta olanlardanım.