MİLLİYETÇİ Hareket Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Mustafa Bastırmacı’yı sürekli “yeterli muhalefet yapamamak”la eleştirdik. Bir diğer eleştirimiz de, “yerel muhalefet yap geneli zaten genel başkanın yapıyor, başbakanın politikalarının muhatabı sen değilsin…” dedik.
Konunun geniş detayını yan sütunlarda okuyacaksınız. Bilindiği gibi Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, aynı zamanda partisinin grup başkan vekili. Yani Genel Başkanının TBMM’deki vekili.
Bu makam, yerelden daha çok genelin konuşulduğu ve daha da ötesi genel başkanın adına konuşulduğu bir makam.
Mahir Bey, önceki gün terör konusunda bir açıklama yapmış. Bu görüşüne katılırız ya da katılmayız bu başka konu ama prosedür ve etik olarak buna tepki göstermesi gereken makam, MHP Genel Başkanı, onun yardımcıları ya da grup başkan vekilidir.
Yani bu makamın muhatabı Kahramanmaraş il başkanı olamaz! Dahası zaten “zehir zemberek”te olsa bu makamın sahibi açıklamalarınıza güler geçer ve sizi ciddiye de almaz!
SİYASİ NEZAKET, SAVAŞTA BİLE VARDIR!
GELELİM işin siyasi nezaket tarafına…
Sadece politikada değil hayatın her alanında nezaket, insan yaşamında sağlıklı beraberlikleri sürdürebilmenin tek koşuludur.
Dahası medeni insanlar birbirlerine karşı nazik olmak zorundadırlar.
Politika, karşılıklı olarak birbirinin yanlışlarını nezaket kuralları çerçevesinde kullanmanın, birbiri ile yarışmanın, çekişmenin ve uzun soluklu kavgaların profesyonelce yapıldığı ince ayar gerektiren bir sanattır.
Ancak bütün bunları muhakkak ki, edebi ve adabıyla yapmanın yolu, nezaket kurallarına titizlikle uymaktan geçer.
Muhalefet etme adına bu eleştiriler asla hakarete vardırılmadan yapılmalıdır.
Aslında bu kaide yalnız politikada değil, her alanda geçerlidir.
Hatta savaşta bile…
Bilirsiniz, Çanakkale Savaşları bile bu nedenle Dünya tarihine ‘Centilmenler Savaşı' olarak geçmiştir.
Ak Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal’da, MHP İl Başkanı Mustafa Bastırmacı’da genç bir politikacı.
Bastırmacı’nın, Ünal’ı hedef alan nezaket dışı ithamlar ve kaba sözler, Bastırmacı’nın gençliğine ve politikadaki toyluğuna verilebilir kuşkusuz.
Ancak 51 yaş, politikada hiç de çok genç sayılacak bir yaş değil aslında.
Unutulmamalıdır ki, Gazi Mustafa Kemal ile İsmet İnönü ve arkadaşları Kurtuluş Savaşı'nı yaptıkları yıllarda Mustafa Bastırmacı'dan yaş olarak daha küçüktüler.
Aslında nezaketi ile tanınır ancak belli ki, Başkan Bastırmacı, “muhalefet et” baskıları karşısında kontrolünü yitirdi.
Elbette Mahir Ünal’da, partisi de eleştirilebilir ama bu nezaket sınırları dışına çıkarsa, 1960 model “pörsümüş politikacı” sınıfına girersiniz!
Bizden söylemesi…