OKURLARA önce kısaca bir portre sunacağım!
Bir dönem Ak Parti İl Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu.
Başta iş dünyası olmak üzere siyasetten bürokrasiye, esnafından gazetecisine hemen herkesin gönlünü fethetmiş bir dost. Büyük düşünürün, “Kimin himmeti milletiyse,o başlı başına bir millettir!” fikrinden hareketle, himmetimizi milletimiz olarak algılayıp siyaset yapan, Ak Partiye çıkarsızca bağlı bir insan.
Sıkı bir Ak Partili ve iyi bir ‘Tayyip Erdoğan hayranı’ ancak MHP’lisinden CHP’lisine herkesin içtenlikle sevdiği ve bir çok insanın “dost” hanesinin en başında bulunan bir kişilik.
Herkese, özellikle siyaset yapan arkadaşlarına, dostlarına şu sözü çok sık hatırlatır: “Siyaseti kazanç ve itibar kaynağı olarak görmediğiniz zaman bu ülkeye hizmet etmiş olursunuz…” Bu söz bir anlamda onun düsturudur.
Şu anda siyasetin içinde aktif olarak yer almasa da adeta bir Ak Partili yöneticisi kadar parti propagandası yapan bir arkadaşımız.
Bu satırların yazarı olarak, bu yazıyı okuyan herkesin bütün vebalini üstüme alacak kadar iddia ediyorum ki, şu üstte yazdığım satırların hiç birisinde bir gram riya ya da bir gram abartı yoktur.
Bu insanın adı: Mehmet Beşen…
ÖNCEKİ gün siyaset çevrelerinin çok iyi tanıdığı eski Ak Parti İl Başkan Yardımcısı Mehmet Beşen aradı ve hal hatır faslından sonra direkt, yazılarımızda milletvekillerine, özellikle de lider vekil Mahir Ünal’a haksızlık yaptığımızı söyledi.
İşte satırbaşları ile Beşen’in ifadeleri:
n Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, TBMM Başkanvekilimiz Mehmet Sağlam’ın bulunduğu makam, Kahramanmaraş’ın şerefidir. Sıtkı Güvenç ve Nevzat Pakdil zaten herkesin, abisi, kardeşi, arkadaşı, içimizden biri. Yıldırım Bey çok değerli Başbakanımızın danışmanı bir milletvekili. Sevde Hanım kentin ilk bayan vekili kardeşimiz ve Ak Parti Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı. Mahir Bey bugün bakanların gücünde ve dahası Ankara’da siyasete ve bürokrasiye hakim bir konumda ve Başbakanımızın TBMM’deki vekili.
n Milletvekilleri Belediye Başkanları gibi proje ile aday olmazlar. Onlar, kentin köyünden kasabasına kadar genel problemleri, merkezi hükümetin imkanları dahilinde çözmekle yükümlüdürler.
n Milletvekilini çalıştıracak olan, kentin sivil toplum örgütleri, medyası, esnafı, işadamı ve en önemlisi de bürokratlarıdır. Kentin çözülmesi gereken projelerini bürokratlar hazırlayıp Ankara’ya götürmeli ve ondan sonra da takibi hususunda milletvekiline bilgi vermelidir.
n Özellikle de Mahir Bey gibi Başbakanımızın TBMM’deki vekili konumunda olan bir milletvekili bireysel işlerle değil, kendisine götürülecek genel projelerle ilgilenebilir.
n Kentimiz, güçlü bir milletvekiline sahiptir. Onu yıpratmak yerine sahip çıkmalıyız, destek vererek yardımcı olmalıyız. Siyasetçisinden bürokratına kadar herkes kentin genel sorunlarının çözümü için adımı kendileri atıp çözümü için Mahir Beyi bilgilendirmelidirler.
n Şunu sormak isterim: Kentin hangi problemi götürüldü de Mahir Bey elinin tersi ile itmiştir. Haksızlık yapmayalım, bu güçlü milletvekilinin gücünü kentimiz lehine kullanmanın yollarını arayalım…
İşte sevgili Mehmet Beşen dostumuzun söyledikleri bunlar.
Takdir okurların…
DİPNOT: Bu arada sevgili Mehmet Beşen, bu hafta sonu kutsal topraklara gidiyor. Hakkımız varsa sonuna kadar helal olsun.