EKONOMİ
SİYASET
SPOR
BÜYÜKŞEHİR
ONİKİŞUBAT
DULKADİROĞLU
EĞİTİM
SAĞLIK
İŞ DÜNYASI
SİVİL TOPLUM
ASAYİŞ VE GÜVENLİK
ULUSAL HABERLER
KÜLTÜR&SANAT
GÜNCEL
İLÇE HABERLERİ
SOSYAL YAŞAM
Tarih : 25 Nisan 2024 Perşembe   Saat : 18:40:03
   
   18.07.2017 - 11:50:58
  HASIL-I KELAM

SIDDIK S. ALTUNBAŞ
ssaltunbas@gmail.com
İSTANBUL’A DAMGA VURAN BİR MARAŞLI

İstanbul Boğazı’na takılan ilk gerdanlık (1974’te hizmete girmesinden itibaren uzun süre öyle anılageldi) olan 15 Temmuz Şehitler köprüsünün Topkapı Sarayı’ndan bakıldığında sol ayağı Ortaköy’den, sağ ayağı ise Boğaz’ın Anadolu yakasındaki Beylerbeyi’nden yükselir.

Gerçi tam bir yıl önce bugünlerde, ismi 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirilen bu köprü gerdanlık olmaktan çıkıp milletin boğazını sıkan bir urgana dönüşmek üzereyken ciddi bedeller ödenerek -çok şükür- o bâdire atlatıldı. Biz de merhum Akif’in Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın dediği gibi biz de Allah bir daha milletimizi bu ve benzeri hain saldırılara maruz bırakmasın diyelim ve bu yönde gayret sarfedelim.

Beylerbeyi İstanbul’un ve Üsküdar’ın ilginç semtlerinden biridir. Osmanlı döneminde bir vakitten sonra saray ve saraya yakın devlet ricâlinin ilgisine mazhar olmuş ve farklı dönemlerde muhtelif yapılarla donatılmıştır. Beylerbeyi Sarayı ve bugün hâlen ayakta ve ibadete açık olan olan, I. Abdülhamid Han’ın yaptırdığı Hamîd-i Evvel Camii semtin birçok yalısı ile birlikte denizin sürekli eteklerini öptüğü (leb-i deryâ) yapıların başında gelir.

Çok eskiden, Bizans döneminde Istavroz (Hristiyan Haçı) Bahçesi olarak anılan bu semtin hep dillerde dolaşan bir özelliği de ahâlisinin ‘protokol, karşılama/uğurlama âdet ve görenekleri’ diyebileceğimiz teşrîfâta düşkün olması imiş. Belki saray terbiyesi görmüş zevâtın burada fazlaca bulunmasından olsa gerek, bilhassa kadîm zamanlarda vapur yolcularının iniş-binişlerinde birbirlerine ısrarla ve karşılıklı ‘önden buyurun’, ‘olmaz azîzim, rica ederim siz buyurun’ teklifleri yüzünden dakikalar geçtiği ve bu yüzden Beylerbeyi iskelesinden vapurların zamanında kalkmasının pek mümkün olamadığı konuyla ilgilenen tarihçiler ve İstanbul/Boğaz kültürü araştırmacıları tarafından kayda geçirilmiştir. Bu bahiste, teşrîfâtın ne kadar abartıldığına misal olmak üzere Şehir Hatları (eski adıyla Şirket-i Hayriye) işletmesinde çalışan gemi kaptanlarının, diğer iki semte dair başka türlü şikayetlerine ek olarak “Beylerbeyi’nin teşrîfâtından bıktık usandık” yakınmasıyla illallah ettikleri rivayet olunur.

Üsküdar’a ve Suriçi İstanbulu’na (dolayısıyla saraya) en yakın Boğaziçi köylerinden olan Beylerbeyi’nde saray erkânına ait saray, köşk ve sâir yapıların Osmanlı döneminde istirahat, sayfiye yahut geçici konaklamalar dışında genellikle sürekli ikâmet için kullanılmadığı söylenmektedir. Burada yeralan ve halen mevcut olan birçok önemli yapının, Osmanlı tarihine ve mimarisine meraklı olanlar bakımından önemli hususiyetleri ve hikayeleri olduğu bilinmektedir.

Şimdi gelelim damga meselesine;

Efendim, vaktiyle Maraş’ın bir köyünde(*) doğmuş, gözüpek bir avcı olan Mehmed isimli bir zât, Sultan II. Selim’in şehzadeliği döneminde onunla Amasya’da tanışır. II. Selim padişah olunca kendisini İstanbul’a getirtir. Bizim usta avcı Mehmed, saray ve çevresinde çeşitli eğitimlerden geçtikten sonra Yeniçeri Ağası olur. 1584 yılında da Beylerbeyi ünvânını alır ve hem de artık Paşadır. Üç sene sonra Vezirliğe yükselerek aynı zamanda Padişah musâhibi (özel sohbetlerine dahil olacak kadar yakını, haldaşı) olur. Mehmed Paşa o yıllarda şimdiki Beylerbeyi’nde arazi satın alarak geniş bahçeli bir sahilsaray yaptırmış ve bu köyün adı o gün bugündür Istavroz olmaktan çıkıp bizim avcı Mehmed’in adıyla, daha doğrusu ünvânına/görevine izâfetle Beylerbeyi olarak anılmaktadır.

 

(*) Sözkonusu köyün adını veya bulunduğu mıntıkayı şimdilik tespit edemedim.

SIDDIK S. ALTUNBAŞ
 Yorum Yaz    Tüm Yorumları Oku    Arkadaşına Gönder
 OKUYUCU YORUMLARI





Henüz Yorum Eklenmemiştir !

 Yazarın Son 20 Yazısı
 ÇAPSIZ ADAMLARLA BU MİLLETE "YAZIK" EDİYORLAR!
 MARAŞLI’NIN HAMÂSET CİLALAMAYA İHTİYACI VAR!
 MÜSLÜMAN YILBAŞI KUTLAR MI?
 ZEMİN KAYMASI!
 NE OLACAK BU MARAŞ'IN HALİ?
 SEÇİM SATH-I MÂİLİ
 GEZEN TAVUK
 KRİZLERİMİZ VE BİZ VE GELECEĞİMİZ
 15 TEMMUZ (MİLLET) DESTÂNI
 ETTEKRÂRÜ AHSEN
 ZORLU SEÇİMDİ
 İNSANDAN İNSANA ANLAMA ÜZERİNE BİR DENEME
 ATINI NALLADI FELEK!
 MARAŞ’A BİR DEMİRYOLU SEYAHATİNİN ARDINDAN
 KAHRAMANMARAŞ DONDURMA FESTİVALİ VE MADO MESELESİ
 BAYRAM VE KURBAN
 ‘BİZİM KURNAZ’ İÇİMİZDEN BİRİSİDİR!
 İSTANBUL’A DAMGA VURAN BİR MARAŞLI
 16 NİSAN SONRASI ÖNGÖRÜLERİM
 16 NİSAN; DEĞİŞECEKLER VE DEĞİŞMEYECEKLER
 

ANASAYFA | EKONOMİ | SİYASET | SPOR | BÜYÜKŞEHİR | ONİKİŞUBAT | DULKADİROĞLU | EĞİTİM | SAĞLIK | İŞ DÜNYASI | SİVİL TOPLUM | ASAYİŞ VE GÜVENLİK | ULUSAL HABERLER | KÜLTÜR&SANAT | GÜNCEL | İLÇE HABERLERİ | SOSYAL YAŞAM | K?NYE | ?LET???M

Copyright ©2005 - 2011 Maraş Times Haber Portalı
Rolex Replica Watches Rolex Datejust Replica Watches Rolex Daytona Replica Watches Rolex Submariner Replica Watches Rolex GMT-Master II Replica Richard Mille Replica Watches Rolex Replica Watches Rolex Air King Replica Watches Rolex Cellini Replica Watches Rolex Submariner Replica Watches Rolex Replica Watches