DOKUZUNCU Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Sami Demirel, üniversite öğrencileri ile söyleşi programında gençlere şöyle diyor; “Güç ve liderlik, elde edilmek için uğraşılan bir hobi değildir. Liderlik ve dolayısıyla güç, eğer varsa fıtratınızda, bunu geliştirebileceğimiz bir potansiyelimizdir. Fıtratınızda varsa, hepiniz etkin bir lider olabilirsiniz...”

Merhum Demirel, lider olma, olabilme konusunda yaşamı boyunca belki de binlerce konuşma yapmıştır.

Bir gün...

Tansu Çiller’in DYP genel başkanlığı dönemiydi ve deyim yerindeyse “tarihe tanıklık” ediyorduk...

Çiller ve kocası Özer Uçuran, daha partiyi tarumar etmemiş, milletvekilliği liste başlarının henüz satılmadığı bir dönemdi.

LİDERLİK BAŞKA BAŞKANLIK BAŞKA

GÜNİZ Sokak’taki konutta, bu sütunların yazarının ve dostum Selahattin Türkkahraman’ın da içinde bulunduğu bir özel sohbette de yine konu liderliğe gelmişti.

Dünya siyasetinden ve Cumhuriyet dönemi Türkiyesinden kısa anekdotlar sunuyordu.

Türkiye’nin yakın tarih siyasetini anlatırken isim vermiyor, kişiselleştirmiyor ama Çiller’i işaret ediyordu ve “Lider değil, genel başkan” diyerek farkını anlatıyordu.

Tarihi yanlışklıları yine dünya siyasetinden örnekler vererek anlatıyor ve şu çarpıcı cümleyi kuruyordu: “lider, önde giden değil örnek olandır…”

Özellikle “Maraşlılar New York’ta yaşasaydı” adlı kitabımın içerisine girip, tarihe bir not düşmek amacıyla bugün bu anımı anlatmak istedim.

Henüz Yorum Eklenmemiştir !