EKONOMİ
SİYASET
SPOR
BÜYÜKŞEHİR
ONİKİŞUBAT
DULKADİROĞLU
EĞİTİM
SAĞLIK
İŞ DÜNYASI
SİVİL TOPLUM
ASAYİŞ VE GÜVENLİK
ULUSAL HABERLER
KÜLTÜR&SANAT
GÜNCEL
İLÇE HABERLERİ
SOSYAL YAŞAM
Tarih : 19 Nisan 2024 Cuma   Saat : 21:56:48
   
   12.08.2012 - 19:48:38 / SERBEST KÜRSÜ

GÖKDOĞAN'DAN ANAYASA GÖRÜŞÜ

Hemşehrimiz Yusuf Gökdoğan, 1. Uluslararası Kültür ve Toplum Kongresi bünyesinde oluşturulan Anayasa Paneli’nde yaptığı konuşma metni:
GÖKDOĞAN'DAN ANAYASA GÖRÜŞÜ

1.     ULUSLARARASI KÜLTÜR VE TOPLUM KONGRESİ  ANAYASA PANELİ

1.                Uluslararası Kültür ve Toplum Kongresi  bünyesinde oluşturulan Anayasa Paneli’nde Yazar-Siyaset Bilimci, İdareci ve Bürokratlar Birliği Genel Başkan Yardımcısı sıfatımla burada bulunuyorum. Hepiniz hoş geldiniz. 

Toplumu Anlamak ve Kültürün Bilimsel Kodları derinliğinde  oluşturulacak yeni Anayasa ile ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

“Bir zamanlar bizde millet, hemde nasıl milletmişiz, gelmişiz cihana, milliyet nedir öğretmişiz”…

Bürokrasinin sadeleşmesi ve idarenin şeffaflaşması hususunda yönetenlerle yönetilenler arasında iletişimin kuvvetlenmesi, idarede liyakat sistemi ve insani değerlerin etkinliğinin artırılması ve toplumla idareyi kaynaştırmak önceliklerimizdendir.

Bizim insanlarımız bürokratların kapılarında bekleyecek, bugün git yarın gel anlayışına layık olacak bir millet değildir.  “İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın” felsefesinden hareketle toplumumuzun maddi, manevi ve etik değerlerini de düşünerek insanı merkeze koyan, yeni bir Anayasanın tanzim edilmesi zorunlu hale gelmiştir.

Toplumsal farklılıkların bir arada huzur içinde yaşatılabilmesinin, Devlet ve millet kaynaşmasının gerçekleşebilmesinin, yıpranan sistemin düzeltilmesinin temel şartı, demokratik rejimin güçlendirilmesi ve insanı herşeyin odağına koyan bir anlayışın egemen olmasıyla mümkündür.

Anayasamız toplumun bütün kesimleri tarafından daha kolay anlaşılmalı, uslup bakımından sadeleştirilmeli ve metin olarak da kısaltmalara gidilmelidir. Ben bir anayasayı yapıyorsam iyi siz yapıyorsanız kötü anlayışını da terk etmemiz gerekir. Hiç kimseyi öteki olarak görmemeliyiz. Çünkü çoğunluğun görüşü alınarak oluşturulan bir anayasanın şeffaflık, katılımcılık,  adalet ve eşitlik anlamında etkisinin ve temsil yeteneğinin realitesi son derece önemlidir. Bu ülke bizim, bu insanlar bizim insanımız ve bu topraklar bizim topraklarımız…

Anayasa Panelimizi çok anlamlı da bir salonda gerçekleştiriyoruz. Üstad Necip Fazıl salonundayız. Genel anlamda bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pulun düştüğü bir bürokraside biz vazifeden kaçan bir millet olmamalıyız. “Kim var diye seslenildiğinde de ardına ve önüne bakmadan ben varım cevabını veren, benim olmadığım yerde kimse yoktur fikrini besleyen“ bir milletin evlatları olarak hepimiz hükümetimize, devletimize elimizden gelen katkıyı da sağlamamız gerekir…

Anayasamızda hukuk ve yargı bağlamında da  köklü birtakım reformlara ihtiyaç vardır. Geç gelen adalet, adalet değildir. Bunun için İstinaf Mahkemeleri faaliyete geçirilerek, uzlaşma ve uyuşma alternatifleri düzenlenmeli, mahkemeye gidilmeden de sorunların çözümü sağlanmalıdır. Yargıda basın sözcüleri oluşturularak yargı ile basın ilişkileri de sağlam bir zemine oturtulmalıdır.

Anayasa Panelimize Merkezden Yönetim, Yerinden Yönetim ve Ombudsmanlık Kurumu’yla  devam etmek istiyorum.

Merkezden yönetim, idarenin topluma sunacağı hizmetlerin Ankara’da, devlet merkezinden ve tek elden yürütülmesidir. Özellik olarak; tüm idari hizmetler merkezde toplanmıştır, güçlü bir devlet yönetimi sağlar, hizmetler daha az harcama ile ve rasyonel bir biçimde yürütülür. Sakıncaları ise; bürokrasi ve kırtasiyeciliğe yol açar, hizmetlerin yöresel gereksinimlere göre yürütülmesi güçtür, demokratik ilkelere pek uygun değildir.

Merkezden yönetimin sakıncalarını ortadan kaldırmak ve özellikle bu yönetim biçiminin yol açtığı kırtasiyeciliği bertaraf ederek hizmetlerin taşrada gecikmeden yürütülmesini sağlamak amacı ile yetki genişliği  ilkesinin uygulanması yoluna gidilmiştir.

Yerinden Yönetim; merkezden yönetimin tersine, yerinden yönetim topluma sunulacak bazı idari hizmetlerin devlet merkezinden ve tek elden değil, merkezi idare teşkilatı içinde yer almayan ve merkezi idare hiyerarşisine dahil olmayan kamu tüzel kişileri tarafından yürütülmesidir.

Yerinden yönetim ilkesinin belli bir yöre itibariyle uygulanmasına yerel yerinden yönetim, belli bir hizmet itibariyle uygulanmasına ise hizmet yerinden yönetimi denilmektedir.

Genellikle merkezden yönetimin sakıncaları, yerinden yönetim sisteminin yararlarını oluşturmaktadır. Yerinden yönetim sisteminin yararlarını şöyle belirtebiliriz: yerel yerinden yönetimin demokratik ilkelere uygunluğu, kırtasiyecilik ve bürokrasinin azalması, hizmetlerin gereksinimlere uygun yürütülmesi, yerinden yönetimin sakıncaları; ülke bütünlüğünün ve milli birliğin sarsılma tehlikesi, partizanca uygulamalara yol açması, hizmetlerin yeknesak bir biçimde yürütülmemesi, mali denetimdeki güçlüklerdir. Kısacası; yerinden yönetim, merkezden yönetim ilkelerinin yetki genişliği de göz önünde bulundurularak yeni Anayasa çalışmaları kapsamında sonuç odaklı ve dengeli yürütülmesi gerekir.

Hak, adalet, özgürlük ve eşitlik gibi konular insanoğlunun bütün zamanlar boyunca gündemini oluşturan en önemli meselelerin başında yer almıştır. Yönetsel demokrasiyi pozitif hukuk düzeni içerisinde işler kılmak amacıyla, var olan yasama, yargı ve öteki başvuru mekanizmalarına ek olarak, yönetimin eylem ve işlemleriyle ilgili yakınmalarını; bağımsız ve işinde uzman bir organ aracılığıyla çözmelerine olanak sağlayan; bireylerin zedelenmiş adalet duygularını onarmaya yardımcı olan bir kurumun varlığı kaçınılmazdır. Buda Ombudsmanlık Kurumu’dur.

 

Ombudsmanlık halk adına avukatlık yapmak, halkın yerine kendini koymak, bir bakıma adalet doktorluğu yapmak,  birey ile bürokrasi, toplum ile devlet  arasında devlet millet kaynaşmasını sağlayan aracı bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ombudsman;  temsilci, sözcü, koruyucu, arabulucu, hakem, gözü kulağı halkın üzerinde olan insan anlamlarına da gelmektedir.

Ombudsmanlık Kurumu’nun Osmanlıdan alındığı bilinen bir gerçektir. Avrupa, Amerika ve diğer ülkelerdeki yaklaşık 65-70 ülkede farklı şekilde uygulanmaktadır. Bizim ülkemizde de Osmalıda  Divanı Mezalim, Divanı Hümayun, Kadılık ve Ahilik sistemlerinden etkilenilerek başka ülkelerin özellikle Avrupa’nın alıntı yaptığı bir kurumdur. Halk artık hukuk ile arasındaki anlaşmazlıkları da bu kurum vasıtasıyla rahatlıkla çözebilmelidir.

“Gücün yozlaşmaya müsait olduğu, mutlak gücün ise mutlak yozlaşma sağlayacağı” sosyolojik bir gerçektir. Çünkü neticede Ombudsman da bir insandır, insan her şeyden önce nefs taşıyan bir varlıktır. Hud Suresi 112 … emrolunduğun gibi dosdoğru ol… buyuruyor. İnsanın fıtratı gereği dosdoğru olması çok zor. Çünkü Peygamberimiz; bu sure indikten sonra saçlarıma ak düştü diyor, düşünün peygamberimiz böyle bir hassasiyetin altını çizerken, biz artık ne yapacağız bunu ciddi olarak sorgulamamız ve düşünmemiz gerekir.

Atalarımızın çıkarmış olduğu bu kurumu ivedilikle uygulamaya geçmeliyiz. Önümüzdeki dönemlerde bu kurum Yarı Başkanlık Sistemi ve Başkanlık Sistemi’nin tartışıldığı bir dönemde gündeme damgasını vuracaktır. Şu olabilir; Fransadaki yarı başkanlık Sistemi ve Amerikadaki Başkanlık Sistemi’nin tam şekli model olarak alınmakla birlikte, esas itibari ile Osmanlı Devlet modelinin köklü sistemlerinden de yola çıkılarak bir ortak model oluşturulabilir. Biz hoşgörünün kaynağından gelen bir toplumuz. Şeyh Edebalileri, Akşemseddinleri, Hacı Bektaş Velileri, Hacı Bayram Velileri, Yunus Emreleri, Şems Tebrizileri ve Mevlanaları yetiştiren bu topraklardır…

Devlet yönetiminde adaletin ve eşitliğin bütün kurumlara yerleştirilmesi de çok önemli bir husustur. “Hukukun kuvveti azalırsa elbette ki kuvvetlinin hukuku geçerli olmaya başlayacaktır”…

Bilim ve teknolojinin değiştiği iletişimin doruk noktaya geldiği günümüzde, Anayasamızda bir başka önemli hususta özgürlükler meselesidir. Herkes özgür olmalıdır, özgürce düşüncesini çıkıp söyleyebilmelidir. İnsanların düşüncelerine katılmayabiliriz ama özgürlüklerini garanti altına almamız millet ve Devlet kaynaşması bağlamında son derece önemlidir.

Şuda iyi bilinmelidir. Türkiye’de artık bir normalleşme yaşanıyor. 27 Haziran 2012 de TBMM’de yeni bir düzenleme ile bir kanun geçti. Askeriyede eşi başörtülü olan subayların Kurmaylığa yükseltilmesinin önü açılarak, geç kalınmış bir hakkın tesliminin sağlanması noktasında da hükümetimize huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum. Annesi başörtülü bir çocuğu şehit edeceksiniz. Ondan sonrada inancından dolayı da başörtüsü takan bir anneyi Ordu evlerine almayacaksınız. Çıkıp ondan sonrada özgürlüklerden bahsedeceksiniz. Cenap Şahabettin’in dediği gibi başkası düştüğü zaman çürük tahtaya basmasaydı, diyeceksiniz, kendiniz düşünce bastığımız tahtanın çürük olmasından şikayet edeceksiniz, empati yapacaksınız, hoşgörü göstereceksiniz, bu toplumun iman ve ihlas noktasında kültürel kodlarını bileceksiniz.

Bürokratik Devletten, Demokratik devlete diyoruz ya bir takım insanlar üzülse de normalleşmenin varlığını kimse inkar edemez. Bir kısım insanlar bu normalleşmeyi artık yadırgama algısına kapılmaktadır. Burada yaygara koparanlar gerçekten çok azınlıkta ve  marjinal gruplardadır…

Yeni anayasa ile birlikte özgürlükler bağlamında Türkü, kürdü sağcısı, solcusu, laik, anti laik, alevi, sünni, lazı çerkezi abazası, boşnağı ve azınlık vatandaşlarımızın birtakım hakları güvence altına alınmalıdır. Devlet hepimizin devletidir… Ama bu vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünden ve önemli hassasiyetlerden taviz vermeden hakkaniyet noktasında yerine getirilmelidir.

Sonuç olarak Sorumluluktan kaçmamalı, bizim için birilerinin düşünmesini beklememeliyiz. Sen varsan birileri vardır, siz varsanız, biz varsak birileri vardır demektir…

Önümüzdeki dönemlerde çocuklarımızın geleceğe umutla bakacağı yarınların olması dileğiyle, geleceğiniz aydınlık, umutlarınız daim olsun, Allah yar ve yardımcımız olsun.

Hepinize saygılar sunuyorum.

 

Yusuf GÖKDOĞAN

Yazar-Siyaset Bilimci

İdareci ve Bürokratlar Birliği

 Genel Başkan Yardımcısı

Diplomat Haber

Diplomat Haber

 Yorum Yaz    Tüm Yorumları Oku    Bu Yazıyı Arkadaşına Gönder
 OKUYUCU YORUMLARI





Henüz Yorum Eklenmemiştir !

 Son 10 Haber
BAŞKAN MAHÇİÇEK'İN SON 12 ŞUBAT BAYRAM MESAJI
BAŞKAN MAHÇİÇEK, BAYRAM MESAJI YAYINLADI
EXPO 2023 TEMALARINA IŞIK TUTACAK İLK ULUSLARARASI KONFERANS
PAKİSTAN ÜLKE KOMİSERİ ABDUL WAHİD KAHRAMANMARAŞ’TA
BAŞKAN MAHÇİÇEK’TEN RAMAZAN BAYRAMI MESAJI
BAKAN KİRİŞCİ; EXPO 2023, KAHRAMANMARAŞ’A ÇOK ÖNEMLİ BİR KATMA DEĞER SAĞLAYACAK
BAŞKAN MAHÇİÇEK’İN 12 ŞUBAT KURTULUŞ BAYRAMI MESAJI
ONİKİŞUBAT BELEDİYESİ TAM KADRO YOLLARDA!
ONİKİŞUBAT BELEDİYESİ’NDEN YENİ YIL ÖNCESİ KANTİNLERE DENETLEME
BAŞKAN MAHÇİÇEK YİNE YÜZLERİ GÜLDÜRDÜ
 

ANASAYFA | EKONOMİ | SİYASET | SPOR | BÜYÜKŞEHİR | ONİKİŞUBAT | DULKADİROĞLU | EĞİTİM | SAĞLIK | İŞ DÜNYASI | SİVİL TOPLUM | ASAYİŞ VE GÜVENLİK | ULUSAL HABERLER | KÜLTÜR&SANAT | GÜNCEL | İLÇE HABERLERİ | SOSYAL YAŞAM | K?NYE | ?LET???M

Copyright ©2005 - 2011 Maraş Times Haber Portalı
Rolex Replica Watches Rolex Datejust Replica Watches Rolex Daytona Replica Watches Rolex Submariner Replica Watches Rolex GMT-Master II Replica Richard Mille Replica Watches Rolex Replica Watches Rolex Air King Replica Watches Rolex Cellini Replica Watches Rolex Submariner Replica Watches Rolex Replica Watches