Haber: Yener ATLI / KAHRAMANMARAŞ
Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal: ”İnsanlığımızı kaybettiğimizde kanunlar, yasalar, polis, güvenlik, önlemler bizim bir arada yaşamamızı sağlamaz. Bizim bir arada yaşamamızı kalbimizdeki iyilik duygusu sağlıyor. Kalbinizdeki iyilik duygusunu kaybettiğinizde her şeyiniz kaybedersiniz.” diye konuştu.
Dünyanın bugün en çok ihtiyaç duyduğu şeyin insani değerler olduğunun altını çizen Bakan Ünal, “İnsana bazen yaşadığı şey basit gelir. Yani insan içinde yaşadığı durumu ve durumun kıymetini bazen anlamaz. Hani derler ya, o mahiler ki derya içindedirler deryayı bilmezler. Yani o balıklar suda yaşarlar ama suyu bilmezler. İnsan, içinde yaşadığının çoğu zaman ne anlama geldiğini bilmez. Yani Kahramanmaraşlının, Maraş’ta olmanın, Maraş’taki ruhu yaşamanın, o ruhu yaşatmanın, oradaki değerleri adeta bir ocağın ateşini korur gibi bu ülkenin temel değerlerini, bu ülkeyi ayakta tutan inancı koruyor olmanın ve onun muhafazasını yapmanın ne anlama geldiğinin kıymetini bazen bilmeyebiliriz.” şeklinde konuştu.
Habertürk Güneyli’den Yener Atlı’ya konuşan Bakan Ünal, “Şunu bütün samimiyetimle söylüyorum ki; bu ülkenin bugün ruhuyla, maneviyatıyla, değerleriyle, insanlığıyla ayakta durmasını sağlayan ve sadece Türkiye’nin değil dünyanın ihtiyaç duyduğu insana ait değerleri bir kültürel miras gibi saklayan ve muhafaza eden yerdir Maraş. Bugün biraz fark edilmeye başlandı ama yarın bu kültürel miras daha çok fark edilecek. Bizim muhafaza ettiğimiz ve sakladığımız bu kültürel miras insan olmanın, insan olmanın gerekleri olarak yardımlaşmanın, dayanışmanın, paylaşmanın, merhametin, vicdanın ve insana karşı, Cumhurbaşkanımızın Yunus Emre’den referansla sürekli olarak kullandığı söylediği gibi Yaratılanı Yaratandan ötürü sevmiş olmanın en büyük miras olduğunun bilincinde olanların yaşadığı yerdir Maraş. Bugün insanlık en çok insani değerlere ihtiyaç duyuyor. Dünyanın her yerinde maalesef insani değerler hızla kayboluyor. İnsanlığın ortak merhameti, ortak vicdanı kayboluyor. Biz 2 buçuk milyon Suriyeliye kucak açtığımız için bize şaşkınlıkla bakıyorlar bunu neden yapıyorsunuz diye. Bir gün hatırlayacaklar, insanlığı yaşatmak için korumamız gereken en temel şeyin insanlığımız olduğunu bir gün anlayacaklar. Çünkü insanlığımızı kaybettiğimizde kanunlar, yasalar, polis, güvenlik, önlemler bizim bir arada yaşamamızı sağlamaz. Bizim bir arada yaşamamızı kalbimizdeki iyilik duygusu sağlıyor.” dedi.
MARAŞ, ANTEP, KİLİS, ADANA, HATAY’DA GÜVENLİK SORUNU YOK
Kalplerdeki iyilik duygusu kaybedilirse her şeyimizin kaybolacağını ve bu yüzden bu bölgenin en büyük kültürel mirasın taşıyıcısı olduğuna işaret eden Ünal, Sadece Maraş’ın değil, Antep, Kilis, Adana, Hatay. Kilis, nüfusunun üç katı muhaciri misafir ettiğini ve tek bir güvenlik sorunu çıkmadığına dikkat çekti. 8-9 ve 10 Nisan’da 3 gün Kahramanmaraş’ta olacağını da belirten Ünal, “hem Kültür ve Turizm Çalıştayımızı hem de diğer çalışmalarımızı yapacağız. Dedim ki orada bir de toplantı yapalım, Kahramanmaraşımızın kültür sanat erbabını bir toplayalım, neredeyse Türkiye’nin bütün kültür sanat erbabı Kahramanmaraşlı, düşünce adamı, tefekkür adamı, kalem erbabı, kültür erbabı. Dedim ki Ya Rabbim ne güzel bir şehirde yaşıyoruz. Ben inanıyorum ki, işte bu ekip, buradaki ekip, bizler, on beş yıl sonra, yirmi yıl sonra bu aldığımız mirası iyileştirmiş, yenileştirmiş, güncellemiş, zenginleştirmiş olarak çocuklarımıza aktaracağız.
YEDİ GÜZEL ADAM’IN EVLERİ KÜLTÜR EVİ OLACAK
Kahramanmaraş’ın adının sadece dondurma ve biberle anılırsa eksik olacağına dikkat çeken Ünal, “Şimdi Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte Kahramanmaraş’a büyük bir kültür külliyesi ve büyük bir kongre merkezi kazandırıyoruz. Bir taraftan edebiyat müzesi, diğer taraftan Yedi Güzel Adam’ın evleri, her bir ev bir kültür evi olarak ortaya çıkacak. Gençlerimizin hangi ortamda sosyalleştiği çok önemli. Bugün bütün Türkiye eğerYedi Güzel Adam’ı konuşuyorsa bunun tek bir sebebi var. Onların kalplerinde bir ateş vardı, dertleri vardı, inandıkları bir dava vardı. Anlatmak istedikleri, sözleri, kelimeleri vardı. Değerleri, inançları vardı. Bunu en güzel şekilde kaleme döktüler hem halleriyle hem sözleriyle, özleriyle sözleri bir oldu Erdem Ağabey oldular, Rasim Ağabey oldular, Cahit Zarifoğlu’nun şahsında güzel adam oldular. Ve bugün onları biz hayırla, duayla yad ediyoruz. Ben inanıyorum ki bundan 20 sene sonra içinizden hayırla yad edilen siyasetin güzel adamları, akademinin güzel adamları, ticaretin güzel adamları, ahilik ahlakıyla temeyyüz etmiş ticaretin güzel adamları çıkacaktır. Bu dünya bir nefestir gelir geçer. Hani diyor ya Baki kalan şu gök kubbede bir hoş seda imiş. Geriye hoş bir seda bırakıyor muyuz, bırakmıyor muyuz? Bütün mesele kardeşlerim bu!” şeklinde konuştu.
|