Bugün benim dizi günümdü.. Karadayı ve Yedi güzel adam’ı aynı güne getirdiklerine sinir olurken, birde moderatör girdi işin içine..
Büyükşehir Belediye Başkanımız, seçimden sonra ilk defa gün yüzüne çıkacaktı.
Mesele memleket meselesiydi..
Teknoloji sağolsun, internet var olsun…
Dizileri daha sonra seyrederim diyerek, tercihimi Aksu tv ve moderatörden yana kullandım.
Baştan söyliyeyim, kimse benden bombardıman beklemesin..
Çok değer verdiğimiz samimiyetine inandığımız bir arkadaşımızın evinde, içli köfte, üçgen börekler, peynir helvası eşliğinde tıka basa yiyerek ve bir yandan istatistik yaparak, not alarak birkaç gazeteci arkadaşımla birlikteydik..
Program daha çok tek taraflı konuşma olarak geçti.
Literatürde buna monolog adı verilir.. Monolog’la ilgili açıklama literatürde aşağıdakiler gibidir..
*Bir oyunda, kişilerden birinin kendi kendine yaptığı konuşmadır…
*Dinleyicilere bir kişinin anlattığı, genellikli güldüren olaydır….
*Dinleyicilere bir kişinin daha önce kayda almış olduğu bir olayı v.s canlandırarak anlatmasıdır…
*Tek kişilik oynanan oyundur….
Monolog kelimesinin ne anlama geldiğini sadece bilgi olması açısından paylaştım. Bu açıklamalara katıldığım anlamına gelmesin.
Başkan Erkoç’un ilk programı olmasından mütevellit, eleştirme anlamında değil, eksikleri ve seçimden bu yana ne yaptıklarını anlamak, öğrenmek maksatlı bir izlemeydi..
Başkan kendisine göre haklı.. Yeni Büyükşehir olduğumuzdan dolayı, bürokratik engellerden bahsetti.
Bir çok projenin ihale aşamasına geldiğini söyledi.
Kış günü refüjlere çiçek dikmek dışında ciddi bir faaliyet göremediğimi söylemek istiyorum.
Ben halkın gözü-kulağı-sözcüsüyüm. Yapacağız-edeceğiz gibi söylemlerin halkın üzerinde olumlu bir etkisi olmadığını gözlemliyorum.
Ama; bürokrasininde aşılmaz duvar olduğunu çok iyi biliyorum.
Program boyunca, Başkan Erkoç devamlı kendisi konuştu. Bu durumu bardağın dolu tarafıyla değerlendirirsek; konulara hakim, ne söyleyeceğini biliyor şeklinde yorumlayabiliriz.
Seçim bitip, Başkan koltuğa oturduktan sonra, Mustafa Şirin ve Mehmet Taş kardeşlerim 6 ay süre vermişlerdi.
Bu sürenin yetmeyeceğini onlara buradan söylüyorum.
Ama vatandaşında, somut işler beklediğinin bilinmesi gerekir.
Programda sorulması gereken bir soru vardı ve Başkan Erkoç bunu açıklasaydı, bu programın daha gerçekçi olacağını da belirtmek istiyorum.
Bu soru, Neden; Kahramanmaraş’la birlikte kurulan 13 Büyükşehir’de genel sekreteri olmayan tek Belediyeyiz olmalıydı.
Bunun cevabının çok merak edildiğini ve mantıklı bir açıklama beklendiğininde bilinmesini istiyorum.
İşin birde muziplik tarafı var.
Bir insanın olmazsa olmaz, klişeleşmiş kelimeleri vardır. İşi gücü bıraktık başkanın klişelerini saydık.
Başkan 4 bölümden oluşan programda, bu kendine has klişeleşmiş kelimelerden hangilerini kaç defa kullandı.
İşte istatistikler:
*171 kere; inşallah(arada kaçırdıklarımız hariç…
*15 kere; hep beraberce…
*33 kere; şaaptı, şey…
*27 kere; arkadaşlar… |