Yener Atlı / Özel Haber
HEPİMİZİN çocukluğundaki o sokak dondurmacıları, bir çok şey gibi artık nostalji oldu… Hangimiz sokaktan gelen “kaymaklı geldiiiii…” sesiyle heyecanlanıp pencereye koşmadık ki? Ya da hangimiz sokakta oynarken, “bilmece, bildirmece dil üstünde kaydırmaca” diyerek dondurmayı akla düşüren bilmece-tekerlemeyi komşu çocuğuna söylemedik?
Yazın gelmesini heyecanla beklerdik çünkü “yaz” demek “dondurma” demekti. Yaz bitip kışa girerken ya da ilkbaharda dondurma isteğimiz hep reddedilirdi büyüklerimiz tarafından. Çünkü dondurma sadece “yaz gıdası” olarak bilinir ve soğuk günlerde yediğimizde hastalanacağımız, üşüteceğimiz söylenirdi.
Köprünün altından çoook sular geçti ve işte günümüzde artık döğme dondurmanın sadece bir yaz gıdası olarak değil, yaz kış tüketilen ve besin değeri son derece yüksek bir gıda maddesi olduğu öğrenildi. Tıp otoriteleri, gerçek döğme dondurmanın ilk yapım aşamasında sütü pişirilirken, su oranının tamamen buharlaşmasının tüketiciyi soğuk algınlığı sınıfına giren her tür hastalıktan koruduğuna dikkat çekiyorlar ve kış günlerinde bu besleyici madde yenirken yanında mutlaka bir bardak su tüketildiğinde hiçbir problemin oluşmayacağını söylüyorlar.
KAHRAMANMARAŞ’TA DONDURMANIN TARİHÇESİ
Kahramanmaraş’ta dondurmacılığın geçmişi 18. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Dondurmanın atası ise kışın yağan karın dağ kovuklarında üzerinin çalı ile örtülerek erimesinin engellenmesi ve yazın bu karların toplanıp üzüm pekmezi ile karıştırılmasından elde edilen “Karsambaç” adlı soğuk tatlıdır. Bunun içine Ahirdağı’nda yetişen yabani orkidelerin köklerindeki yumrulardan elde edilen salep de katıldığında karşımıza Maraş Dondurmasının atası çıkmaktadır.
Kahramanmaraş’ta dondurmacılık; yakın bir zamana kadar hemen hemen her mahallede bir tane bulunan ve kapasiteleri sadece o mahallenin ihtiyacına cevap verebilecek büyüklükte olan küçük üretim birimleri halindeydi. Ancak kalitesinin artırılması ve iç-dış piyasalarda tanıtımının yapılması sonucu Maraş Dondurmasına olan talep artmış ve üretim küçük birimlerden büyük işletmelere doğru kaymaya başlamıştır.
Bugün dünyada adı dondurma ile yanyana anılan iki şehir var: Biri İtalya'nın Roma şehri, diğeriyse Türkiye'nin Kahramanmaraş şehri.
Roma Dondurması uzun yıllardır birçok dünya ülkesinde biliniyor, tüketiliyor ve çoğu ülkede taklit ediliyor.
Son 15 yıldır Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinde tüketilmeye başlanan Türkiye'nin ünlü Maraş Dondurması'nın taklit edilmesi ise mümkün değil. Çünkü bu dondurma, tamamen Anadolu topraklarına özgü üç yüz yıllık köklü bir lezzet kültürünün ürünü ve sadece Maraş'ta üretilebiliyor.
Maraş'ı bir cennet bahçesi gibi kuşatan efsanevi Ahir Dağı'nın eşsiz flora ve faunası bu dondurmayı benzersiz kılan temel etmenlerdir; bu coğrafyaya özgü kekik, keven, sümbül ve çiğdem gibi çiçeklerle beslenen keçilerin eşsiz kıvam ve aromaya sahip sütleri ve olağanüstü bir cömertlikle topraktan fışkıran yabani orkide çiçeklerinin yumru köklerinden elde edilen mucizevi salep Maraş Dondurması'na taklit edilmesi imkansız olan bir lezzet, aroma ve kıvam sağlar.
|