KAHRAMANMARAŞ’TA siyasetle alakalı meclislerde Ak Parti büyük kongresi sonuçları halen okunmaya çalışılıyor.

Doğal olarak konu dönüp dolaşıp Mahir Ünal’ın “kongre öncesi” ve “kongre sonrası” bulunduğu konuma getiriliyor.

Herkes farklı bir analiz yapıyor, kimisine göre “tenzil-i rütbe” olarak yorumlanıyor, hatta kimisine göre de daha da ileri gidip “üstü çizildi” olarak değerlendiriliiyor.

Bu sütunların yazarına göre ise bu fotoğrafın analizi çok daha farklı…

Ak Parti büyük kongresi’nin, Kahramanmaraş açısından baktığımda gördüğüm fotoğrafın analizi, hiç de öyle kamuoyunda konuşulanlar gibi değil.

Şunu özellikle belirtmeliyiz: Bu fotoğrafın analizini yapmak, yapabilmek için kuruluşundan bu yana bu partinin “gelenekleri” ile “tutumunu” veya “hangi konjonktürde nasıl bir tavır aldığını” iyi okumak gerekiyor!

“Tenzil” ve “terfii” olgularının nasıl işlediğine geçmişinden bu yana görmek gerekiyor!

Mesela bu parti de siyaset yapan insanların “üstünün çizilmesi” durumu hangi durumlarda gerçekleşmiş, sonucu ne olmuş iyi analiz etmek gerekiyor!

Ak Parti büyük kongrelerinde bu olguları iyi okumadan yapılacak her analiz subjektif olur, doğruyu bulamazsınız.

YÖNTEM VE YÖNETİM FARKLILIKLARI

HANİ derler ya “Her yiğidin bir yoğurt yeme şekli vardır” diye…

O misal Ak Parti tepe yönetiminde bugüne kadar diğer siyasi partilerde görmeye pek alışık olmadığımız uygulama, yöntem ve yönetim farklılıkları var.

Bana göre Mahir Ünal’ın ne üstü çizilmiştir ne de tenzil-i rütbeye uğramıştır.

Aslında “Ak Parti geleneğinde tenzil veya terfii diye bir müessese yok.” Kişinin nerede verimli olacağı düşünülüyorsa oraya getiriliyor.

Mahir Bey önceki gün bakanlıkta gerekti, bakan olmuştu.

Dün genel başkan yardımcılığında gerekti, genel başkan yardımcısı olmuştu.

Bugün de Grup Başkan Vekilliğinde gerekli, bu göreve getirilmiştir.

Zira hafızalarınızı biraz geriye götürün ve düşünün.

Bu partide mesela bir çok bakanlık yapan isim, sonradan bir ilin ve hatta büyük bir ilçenin belediye başkanlığına getirilmiştir.

Ya da milletvekilliği yapan birisi tekrar listeye girememiş ama sonrasında il başkanı olmuştur.

Yine bu partide bir çok isim partinin en üst kademesindeyken, Tayyip Erdoğan’ın değerlendirmesiyle herhangi bir ilin yönetimine atanabilmiştir ve o kişi de hiç itirazsız görevi almıştır.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün zira okur araştırırsa haklılığımızı görecektir.

Henüz Yorum Eklenmemiştir !