DİLE kolay, 36 Mehmetçiği kara toprağa vermişiz.

Yazı da yazmak istemiyorum…

Aslında böyle bir günde ne yazacağımı da bilemiyorum.

Hani öyle zamanlar olur ki, ne yediğin yemekten, ne içtiğin su dan tat alamazsın…

Aynı böyle bir durumdayım.

Daha doğrusu yalnız ben değil, ülke olarak böyle bir durumdayız…

Türk milleti olarak yüreğimiz yanıyor.

Mehmetçiğimin bir saçının telini, milyon Suriye’ye değişmem ama hamaset zamanı da değil şimdi.

Şimdi işin siyasi boyutlarını da tartışmanın zamanı değil. Allah rızası için şu karabulutlar dağılsın, siyasetinizi de o zaman yapın. Şimdi her bir ferdimizin dimdik devletimizin ve ordumuzun yanında yer alması gerektiği bir zaman dilimindeyiz.

Ve kendi adıma ben, dua etmekten başka bir şey gelmiyor elimden.

Allahım, Türk’ün inançlı ordusunu sen koru.

FASON ÜLKÜCÜLERE DİKKAT!

AMAN dikkat!

Sosyal medyada diz boyu cehalet ve provokasyon gırla gidiyor.

Sırf milleti gaza getirmek için kefen giyip fotoğraf paylaşan dangıllar, öh desen kaçacak delik ararlar, fare deliklerine saklanırlar ama askerliklerini de bedelli yapıp işin içinden çıkarlar.

Bilinçli veya bilinçsiz, ülkücülüğün “ü”sünden bihaber olanlar, sokaklarda vatan millet naraları atıp, Ülkü Ocakları’nı hedefe koydururlar.

Aklıbaşında her fert bilir ki;

Ülkücü, disiplin adamıdır.

Ülkücü, öyle bireysel olarak kafasına estiğini yapamaz, yapmaz.

Ülkücü, “Kan kusar, kızılcık şerbeti içtim” der, vatanının aleyhine olabilecek hiçbir eyleme girişmez.

Bu ilkelerin dışında hareket eden zaten ülkücü değildir.

Olsa olsa ya “fason ülkücü” olabilir ya da “maşa ülkücü” olabilir!

Sözün özü: Allah korusun, olabilecek olaylardan ülkücüler asla sorumlu tutulamazlar!

Henüz Yorum Eklenmemiştir !