BİLDİĞİNİZ gibi ülkemde de memleketimde de seçimlerle alakalı yasakları pek takan yok ama gazetenin patronajı (Mehmet Yüzbaşıoğlu) bu konuya hassasiyet gösterdiğinden biz mecburi uyuyoruz.

Siyaset yazabiliriz de, siyasetin seçim bölümü ile alakalı yorumlar yapamıyoruz.

Aslında en güzeli “Ben seçim döneminde siyaset yazmıyorum” diyen Mehmet Taş abinin politikası ama yahu birader seçim döneminde de siyaset yazmazsak ne zaman, hangi vakit yazacağız?

“Düşünüyorum o zaman varım” demiyorum da, ne yazacağım ben arkadaş seçimden bir gün önce?

Bu köşenin adı 20 yıldır “Politika Caddesi”, yahu hakikaten ne yazayım şu seçim yasağı gününde sevgili dostlar?

Ne yapalım, çiçek böcek mi yazalım?

Ya da mesela kırmızı turpun faydalarını…

Veya İstiklâl Caddesinin meşhur Sabırtaşı Mustafa Topçuoğlu’nun içli köftelerinin muhteşem lezzetini…

Mesela şey de olabilir, ünlü aşçı Metin Göl Ustanın kendi tabiriyle “cuhur cuhur” eden irişkitlerinin tadını…

Yok canım olmaz demeyin, Erkan Şerbetçi Abinin elinin lezzetini kattığı “patlıcan oturtması” olamaz mı?

Offfff…

CART, CURT, CIRTLAK SESLER KULAK TIRMALAR!

ÜNLÜ çikolata markası Eti’nin reklam repliğindeki gibi, “tamam şimdi buldum…”

“Zurnanın son deliği”ni yazacağım…

Burun kıvırmayın hemen, zurna önemlidir arkadaşlar!. Zurnasız düğün dernek olmaz.

Siz hiç Abdal Galibin kaval eşliğinde, davul çaldığını duydunuz mu?

Olmaaaaz; zira uymaz!

Aslında uymayan melodisi değilde; sesidir!

Bir düşünsenize… Kaval; "köprüüden.. geeçtii.. gelin" diye üflerken, davulun tokmağı, türküye öyle bir şamar atar ki; ne çaldığını mümkün değil anlayamazsınız.

Bu nedenle, gür sesli bir zurna; bizim düğünlerin, olmazsa; olmazıdır?

Dostumuz ünlü Kanuni Yavuz Selim Gülgeç ile ünlü Bendirci (def) Cafer Kalalı Hocanın deyimiyle; zurnanın son deliği “fa” sesini veriyormuş ve fa sesiyle çalınabilen müthiş ezgiler varmış. Bundan ötürü aman ha siz siz olun, zurnanın o son deliğini işe yaramaz sanmayın, ona göre.

Meğer bizim Mimar Mustafa Şenel’de en az solistimiz Bayram Kara kadar iyi anlarmış bu zurna işinden…

Diyor ki; “Zurnanın ucuna tutturulan parça, tükürükle ıslatılıp, üfürme şiddeti iyi ayarlandığı zaman, düzgün ses çıkartır. Aksi takdirde cart, curt diye, cırtlak sesler kulak tırmalar!”

Velhasıl kelam bir “seçim yasağı” gününde daha yazımızı tamamladık…

Hadi bakalım, 1 Nisan’da görüşelim inşallah, unutmayın ha beni okumaya… ;)

Henüz Yorum Eklenmemiştir !